• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

RANDEVU TAKVİMİ
İLETİŞİM BİLGİLERİ
Adres:
Kenedy Caddesi Örnek Apt. No:35/10 Tunalı Hilmi   ANKARA

Telefon:
0(312) 417 38 38

Faks:
0(312) 417 70 75

Email:
info@adnancansever.com
GELEN E-POSTALAR
SİTE HARİTASI

BAŞ AĞRILARI

ÖZET: Baş ve boynun herhangi bir yerinde ağrı hissedilmesi baş ağrısı olarak adlandırılır. Baş ağrısı yaşamamış insan yok gibidir. Baş ağrısı bir hastalık olmayıp, bir belirtidir ve birçok hastalığın göstergesi olabilir. Yaşamsal önem taşıdığı için, baş ağrısının bir hastalığa bağlı olup olmadığı araştırılmalıdır. %90’nından fazlasında bir neden bulunamaz. Bir nedene bağlı olmayan baş ağrılarının psikiyatrik bozukluklarla ilişkili olma ihtimali yüksektir. En azından tedaviye beklenen yanıtın alınamadığı baş ağrısı olgularında psikiyatrist de tedaviye katılmalıdır.


BAŞAĞRILARININ SINIFLANDIRILMASI

Baş ağrıları 2 grupta toplanır;

1. Primer baş ağrıları: Baş ağrısı yapacak bedensel herhangi bir nedenin bulunamadığı baş ağrıları bu grupta sınıflandırılır. Baş ağrılarının %90’nından fazlası primer baş ağrısıdır. Primer baş ağrıları da 4’e ayrılır.

            I. Migren:

         II. Gerilim tipi baş ağrısı

         III. Küme baş ağrısı

         IV. Diğer: Primer saplanıcı, öksürüğe, eksersize, cinsel etkinliğe vs. eşlik eden baş ağrısı.

2. Sekonder baş ağrıları: Kafa travması, beynin tıkanma ya da kanama gibi damar hastalıkları, kafa içi basınç artması, enfeksiyon, madde kullanımı ya da yoksunluğu gibi nedenlere bağlı baş ağrılarıdır. Baş ağrılarının %10’undan azını oluşturur.

 

Baş ağrısının yaygınlığı

Araştırmalar insanların %80’ninde zaman zaman ilaç almayı gerektirecek derecede baş ağrısı olduğunu göstermektedir. Baş ağrısı olanların yaklaşık %10’unda ağrının şiddeti işe gitmeyi engelleyecek şiddette olmaktadır.

Nöroloji kliniklerine başvuran hastaların üçte ikisinde baş ağrısı yakınması bulunduğu, başvuruların üçte birinde başvuru nedeninin sadece baş ağrısı olduğu bildirilmektedir. Baş ağrısı nedeniyle başvuran bu hastaların ancak %5-7’sinde baş ağrısına yol açan bir neden bulunabilmektedir. Bir diğer deyişle, baş ağrısı yakınması olanların %90’nından fazlasında ağrıya neden olacak fiziksel bir neden yoktur.

Toplumda yapılan çalışmalar migren sıklığının yaklaşık %15 olduğu, gerilim baş ağrısı yaygınlığının ise %30 civarında olduğunu göstermektedir. Bir nedene bağlı olmayan primer baş ağrılarının %60’ını gerilim baş ağrısı oluşturur.

Bu veriler bir bütün olarak değerlendirildiğinde şu sonuçlara ulaşılmaktadır.

  • Baş ağrısı yaygın ve önemli bir belirtidir.
  • %90’nından fazlası bir nedene bağlı olmayan primer baş ağrılarıdır
  • Bir neden bulunamayan baş ağrılarından en yaygın olanı gerilim tipi baş ağrıları ve migrendir
  • Baş ağrısı yakınması olanlar daha çok nöroloji kliniklerine başvurmaktadır.

 

Baş ağrılarında ayırıcı tanı

         Baş ağrısına neden olabilecek hastalıkları tespit etmek önemlidir. Bu nedenle hastaların nöroloji kliniklerine başvurması doğru bir seçimdir. Baş ağrılarının ayırıcı tanısında en değerli araçlardan biri ağrının öyküsüdür. Daha sonra fizik ve nörolojik muayene gelir. Öykü ve muayene ile ön tanılar belirlendikten sonra, kesin tanıya ulaşmak için ön tanılara yönelik olan tetkikler yapılır.

Bazı klinik özellikler baş ağrısının sekonder yani bir nedene bağlı olabileceği konusunda önemli ipucu oluşturur. Bu ipuçları şöyle sıralanabilir;

1. Baş ağrısının başlangıç yaşı: 10 yaşından önce ve 50 yaş sonrası, daha önce olmamış şekilde ani başlayan baş ağrısı her zaman önemlidir.

2. Baş ağrısının karakteri: Primer baş ağrıları genellikle tekrarlayıcıdır ve bir karakteri vardır. Örneğin, yüzün yarısını tutuyor, yarım saat içinde yavaş yavaş şiddetleniyor, zonklayıcı ve bulantı eşlik ediyor, belirli bir ilacı alınca genellikle kısa sürede geçiyordur. Hasta genellikle ağrısını tanır. Baş ağrısının karakterinde bir değişiklik olması, her zamankinden şiddetli olması, uzun sürmesi, olağan tedaviye cevap vermemesi, başın farklı bölgesinde ve farklı şekilde ortaya çıkmış olması önemlidir.

3. Ani ve şiddetli baş ağrısı: Yaşam boyu hiç karşılaşılmamış derecede şiddetli, yıldırım çapmışçasına ani başlayan baş ağrısı, bir de inatçı kusma varsa büyük bir olasılıkla beyin zarları arasında kanamaya bağlıdır. Acil tedavi gerektirir.

4. Baş ağrısının ortaya çıkma zamanı ve eşlik eden özellikler: Fizik eksersiz sırasında ani çıkan baş ağrısı, baş ağrısı öncesinde bayılma nöbeti ve bilinç yitimi tanımlanması, ateş olması, sistemik bir hastalığın olması ve hamilelikte ortaya çıkması baş ağrısının sekonder olabileceğine işaret edebilir.

Ruhsal nedenli baş ağrıları

         Ruhsal nedenli baş ağrıları genellikle başın tamamını tutar, çoğunlukla boyun ve ense kaslarında gerginlikle beraberdir. Ağırlık hissi, yanma, sıkışma, basınç şeklinde tarif edilir. Bulantı ve kusma yapmaz, hareketle artmaz, ağrı karakteri diğer baş ağrılarına benzemez. Çoğunlukla hastanın aktivitelerini engellemez. 5-10 dakika kadar kısa olduğu gibi günlerce de sürebilir. Ataklar şeklinde tekrarlar bazen de devamlıdır. Genellikle akşamları olur, stres durumlarında şiddetlenme eğilimi gösterir.

Primer baş ağrıları ile psikiyatrik bozukluklar arasında nasıl bir ilişki vardır?

İki türlü ilişki olabilir.

1. Hasta baş ağrısı yakınmasıyla başvurmaktadır ama aslında bu yakınma psikiyatrik bir bozukluğun görünen belirtisi olabilir. Psikiyatrik bozukluklarda bedensel yakınmalar görülmesi çok sık rastlanan bir durumdur. Baş ağrısı ruhsal bozukluklarda en sık görülen bedensel belirtilerdendir. Araştırmalar psikiyatrik bozukluğu olanların öncelikle psikiyatri dışı bölümlere başvurmayı tercih ettiği göstermektedir. Bu başvurularda da psikiyatrik rahatsızlık özellikle araştırılmaz ise tanı koymak mümkün olmamaktadır.

2. Baş ağrısı yakınması bir hastalıkla ilişkilendirilmiştir ancak aynı zamanda bir psikiyatrik bozukluk da tabloya eşlik etmektedir. Migren tanısı alanların %90’nında psikiyatrik bozukluk bulunmuş olması bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

Her iki durumda da uygun bir psikiyatrik tedavi de uygulanmaz ise ne yazık ki olumlu sonuçlar almak mümkün olmaz.

Gerilim baş ağrısı ile ilişkili olabilecek ruhsal bozukluklar

Yaygın anksiyete bozukluğu: Günlük olaylar karşısında aşırı endişe ve kaygı yaşama ve mantıksız olduğunun bilinmesine karşın bu endişeyi kontrol edememe yaygın anksiyete bozukluğunun temel belirtileridir. Bu temel belirtilere yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü ve unutkanlık, çabuk sinirlenme, uyku düzensizlikleri ve kas gerginliğine bağlı ağrılar eşlik eder. Kas gerginliğine bağlı ağrılar en sık baş, ense ve omuzları tutar.

Sık görülmesine karşın, genellikle küçük yaşlardan beri var olduğu için fark edilemeyen bir ruhsal bozukluktur. Bu hastalar genellikle çeşitli bedensel yakınmalarla tıbbın değişik bölümlerine başvurmayı tercih ederler ve ne yazık ki buralarda da doğru tanı alma olasılıkları düşüktür. Gereksiz sağlık giderlerine yol açarlar ve genellikle de yanlış tedavilerle karşı karşıya kalırlar.

Somatoform bozukluk: Bir neden olmamasına karşın çok sayıda bedensel yakınmanın bir arada olması durumudur. Hastanın değişik vücut bölgelerinde ağrıları vardır birçok organ sistemi ile ilişkili çok sayıda yakınma mevcuttur. Bu hastalar genellikle doktor doktor gezerler, birçok tanı alırlar, sayısız tetkik yapılmıştır ve torbalar dolusu ilaçları vardır. Her türlü tedaviye rağmen beklenen iyileşme gerçekleşmez. Baş ağrısı bu hastalarda da genellikle en sık gözlenen yakınmadır.

Hipokondriazis: Hastalık hastalığı olarak ta bilinir. Bu hastalar kanser, kalp hastalığı, hepatit gibi özgül bir hastalıkları olduğuna inanır ya da böyle bir hastalığa yakalanmaktan aşırı korkarlar. Yeteri kadar araştırma yapılarak bu yönde bir bulgu saptanmadığı halde bu düşüncelerini değiştirmek mümkün olmaz. Bu hastalar beyinde önemli rahatsızlıkları olduğuna inanıyorsa baş ağrısı temel yakınmaları olabilir.

Somatoform ağrı bozukluğu: Bu rahatsızlıkta temel yakınma ağrıdır. Ağrının oluşmasında ve sürmesinde psikolojik etkenler rol oynamaktadır. Bu ağrı bedensel bir nedenle açıklanamaz ama hastanın ağrısı da bir türlü geçmez. Bedenin her bölgesi ile ilişkili ağrıdan yakınılabilir. Bu hastalarda baş ağrısı en sık görülen yakınmalardan bir tanesidir. Genellikle iyileşmezler ve doktor doktor gezerler.

Depresyon: Depresyon olgularında ağrı yakınması olabilir. Depresyonun diğer belirtilerinin de bulunmasıyla tanı konur.

Psikiyatrik ilaç tedavilerine bağlı baş ağrısı: Bazen de psikiyatrik ilaç tedavilerine bağlı baş ağrısı ortaya çıkabilir. Antidepresanlar ya da uyarıcı ilaçlar baş ağrısına neden olabilir.

 

Baş ağrısı tedavisinde psikiyatristin rolü nedir?

Baş ağrısının en sık görüleni gerilim tipi baş ağrısı ve migren olduğu birçok araştırmanın ortak sonucudur. Bu tip baş ağrıları ile psikiyatrik bozukluklar arasında yakın bir ilişki olduğuna yönelik güçlü kanıtlar vardır. Buna rağmen baş ağrısı tedavilerinde psikiyatrik yaklaşımlar genellikle ihmal edilmektedir ya da psikiyatrik tedavilerin psikiyatrist dışındaki kişilerce de kolayca uygulanabileceği zannedilmektedir. Bu yanlıştır ve hastaları uygun tedaviyi alma şansından yoksun bırakmaktadır.

Bireysel huzuru bozacak derecede primer baş ağrısı durumlarında;

  • Baş ağrısı hiçbir tanıya uymayan farklı özellikler taşıyorsa,
  • Uygun tedavilere rağmen beklenen iyileşme sağlanamıyorsa,
  • Hasta ağrı ile aşırı uğraşıyor ve günlük işlerini ağrıya göre düzenliyorsa,
  • Hasta doktor doktor geziyorsa,
  • Hasta tedavi önerilerine uyum sağlamıyorsa,
  • Ağrının oluşmasında ve sürmesinde psikolojik faktörlerin etkisinde şüphe duyuluyorsa,
  • Ailede bir ruhsal hastalık var ise,
  • Herhangi bir psikiyatrik belirtiden şüphe duyuluyorsa tedaviye psikiyatrist de katılmalıdır.

Mart 2014

Ana Menü / Başa Dön


Yorumlar - Yorum Yaz