• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

RANDEVU TAKVİMİ
İLETİŞİM BİLGİLERİ
Adres:
Kenedy Caddesi Örnek Apt. No:35/10 Tunalı Hilmi   ANKARA

Telefon:
0(312) 417 38 38

Faks:
0(312) 417 70 75

Email:
info@adnancansever.com
GELEN E-POSTALAR
SİTE HARİTASI

VAJİNİSMUS

ÖZET: Vajinismus nadir görülse de, yaşamı etkileyen önemli bir sorundur. Kendiliğinden düzelir umuduyla tedaviye başvurmama ya da uygunsuz tedavi yöntemleri sorunun kronikleşmesine neden olmaktadır. Uygun yöntemlerle tedavi edildiği takdirde olguların hemen hepsinde iyi sonuçlar almak mümkündür.

Vajina girişini çevreleyen kasların, cinsel ilişkinin ağrılı olmasına yol açacak ya da cinsel ilişkiyi engelleyecek şekilde kasılması vajinismus olarak adlandırılır.

Vajinismus kontrol edilemeyen, istem dışı ortaya çıkan bir durumdur. Bilerek yapılan bir eylem değildir.

Vajinal kasların üretkenlikte, idrar yolları ve barsak fonksiyonlarında önemli görevleri vardır. Cinsel ilişki, orgazm, idrar yapma, barsak hareketleri ve doğum bu kaslar sayesinde gerçekleşir. Vajinal kaslar gerektiğinde hemen eyleme geçmek üzere her zaman biraz gergindir. Bu gerginlik sayesinde idrar ve gaz kaçırmanın önlenmesi ya da uygun zamana kadar bekletilmesi mümkün olur. Bu kontrollü durum hemen her zaman otomatik gerçekleşir, bilinçli bir çaba gerekmez. Vajinismusta, cinsel ilişki söz konusu olduğunda vajinal kaslar istemsiz olarak aşırı kasılır ve ilişkinin huzursuz ve ağrılı olmasına ya da hiç olmamasına neden olur.

Vajinismus değişik şiddetlerde olabilir.

  • Bazı kadınlarda vajina içine hiçbir şey sokulamaz. Zorlanırsa ağrı ortaya çıkar.
  • Bazı kadınlarda jinekolojik muayene yapılabilir ya da tampon konabilir ama cinsel birleşme gerçekleşmez.
  • Bazı kadınlarda cinsel birleşme kısmen gerçekleşebilir ama ilişki boyunca yanma ve ağrı hissedilir.
  • Bazı kadınlar yıllarca bu ağrılı ilişkiye katlanabilir ama sonuçta sıkıntı giderek artar ve cinsel ilişki kurmaya son verilir
  • Bazı kadınlar ise ön hazırlık yapmadan ilişki kuramazlar ancak özel tedbirler aldıklarında ilişkiye girebilirler.

Vajinismusun tipleri

1. Birincil vajinismus: Bir kadın hiç ilişki kuramamışsa ya da ağrısız bir ilişki deneyimi olmamışsa birincil vajinismus olarak adlandırılır. Genellikle ilk ilişki girişiminde belirti verir.

2. İkincil vajinismus: Daha önce normal cinsel ilişki kurulabildiği halde, sonradan ağrısız cinsel ilişki kurulamıyor hale gelmiş olma durumudur. Her yaşta görülebilir. Tipik olarak ağrılı bir tıbbi hastalık, travmatik bir olay, doğum ya da menapoz gibi yaşama ait değişiklikler sonrasında ortaya çıkar. Bazen nedensiz de gelişebilir.

         Birincil de olsa, ikincil de olsa tedavi edilmezse durum giderek kötüleşir. İlişki öncesinde sıkıntı ve korku başlar. Bu durum vajinal kasların kasılmasına neden olur. İlişkinin zorlanması ağrıyı tetikler. Ağrı dikkatin olumsuzluğa yönelmesine neden olur ve giderek cinsel ilişkiden kaçınma davranışı ortaya çıkar. Bu döngü giderek daha kolay ortaya çıkmaya başlar, adeta otomatikleşir.

Vajinismusun nedenleri

1. Fiziksel nedenler: Tümörler, kistler, enfeksiyonlar, sedef, cinsel organların sarkması, vajina anormallikleri, menapoz, hormonal değişiklikler, vajinal kuruluk, travmalar, ameliyatlar, bazı ilaçların yan etkileri gibi nedenlerdir.

2. Psikolojik nedenler: İlişkinin ağrılı olacağı, dokulara zarar vereceği ya da hamile kalma korkusu, yetersizlik kaygısı, cinsel şiddete maruz kalmış olma, olumsuz cinsel deneyim öyküsü, cinsel ilişkiye olumsuz bakma, suçluluk, güvensizlik, kötü cinsel eğitim gibi nedenlerdir.

         Olguların %90’nında psikolojik nedenler rol oynamaktadır. Bazen de hiçbir neden bulunmayabilir.

Tedavi

         Vajinismus başarıyla tedavi edilebilir bir bozukluktur. İlaçlar, hipnoz, cerrahi girişimler ya da tıp dışı karmaşık girişimler genellikle yarar sağlamaz. Vajinal kasların uygun yöntemlerle güçlendirilmesi, dilatasyon teknikleri, ağrı yönetim teknikleri ve eş ile yapılan kademeli eksersizler yararlıdır.

Sorunu kabullenmek tedavide kritik bir aşamadır.

Gelişim öyküsünün ayrıntılı değerlendirilmesi ve olumsuz anıların, deneyimlerin, tutumların, vajinusmusu tetikleyen düşüncelerin, duyguların ortaya konması önemlidir.

Vajina yapısı ve ilişki sırasındaki normal hisler ile ağrı arasındaki ayırım konusunda eğitim yararlıdır.

Pelvik kasların nasıl kontrol edilebileceğinin öğretilmesi istemsiz kasılmaları hafifletebilir. Vajina kaslarının kasılması aslında güçlü olduklarının değil, tam tersi zayıf olduklarının göstergesidir. Güçlendirilmiş kasların esneme özelliği de fazla olacaktır. Bu kasların güçlendirilmesi orgazm ya da doğumun kolay olması açısından da yararlı olacaktır.

Tampon, parmak ya da özel ince aletlerle gevşetme denemeleri yararlı olabilir.

Tedavinin son aşamalarında eşle birlikte gerçekleştirilen dokunma ve güven geliştirme eksersizleri sıkıntının hafifletilmesine yardımcı olur.

İlişkinin gerçekleşmiş olması tedavinin bittiği anlamına gelmez. Düzenli ve ağrısız ilişki gerçekleşene kadar tedavi sürdürülmelidir.

Örnek Olgular

Olgu 1: 30 yaşında, üniversite mezunu, evli, çalışan kadın. İsteksizlik, mutsuzluk, uyku düzensizliği, kolayca ağlama, çabuk sinirlenme yakınmaları ile başvurdu. Öyküsü değerlendirildiğinde, çocukluktan beri kolay üzülen, günlük olaylara aşırı tepki veren, hassas bir yapısı olduğu ve son 6 aydır depresif yakınmalarının geliştiği anlaşıldı. Uygun tedaviler sonrasında depresif yakınmaları düzeldi, kaygı düzeyinde belirgin gelişmeler gözlendi. Üçüncü görüşmede 3 yıllık evli olduğu halde hiç cinsel ilişki kuramadığından, son bir yıldır artık denemekten bile vazgeçtiklerinden söz etti. 3 aylık bir tedavi sonrasında cinsel ilişki gerçekleşti, çocukları oldu.

Olgu 2: 36 yaşında, evli, üniversite mezunu, erkek. Boşanma kararı nedeniyle 3 aydır eşinden ayrı olduğu için mutsuzluk hissetmesi nedeniyle tedaviye başvurduğunu belirtiyor. Öykü değerlendirildiğinde, düzenli, titiz, mükemmeliyetçi, zor beğenen, çalışmayı seven bir yapısı olduğu, 8 yıl önce beğenerek ve isteyerek evlendiği, eşinin de genel karakter özellikleri bakımından kendisine benzediği, ilk aylarda cinsel yaşamlarında bir sorun hissetmediği ancak ilerleyen yıllarda eşinin cinsel ilişkiye giderek daha soğuk bakmaya başladığı, son 3 yıldır hiç ilişki kurmadıkları, aile terapistlerinden yarar görmedikleri, son çare olarak boşanmaya karar verdiği, kararını ailelere açtığı ve talebinde haklı görüldüğü anlaşılıyor. Cinsellik dışında eşini sevdiğini ve mutlu olduklarını belirtiyor. Eşi de görüşmeye çağırıldı. Eş, evlilik öncesi hiç cinsel deneyim yaşamadığını, evliliğin ilk aylarında kendisini zorlayarak ilişkiye girdiğini ancak hep acı çektiğini, daha sonraları ancak kendisini hazırlarsa ilişki kurabildiğini, bu durumun eşi tarafından sevgisizlik olarak değerlendirildiğini ve durumun giderek ıstıraba dönüştüğünü ifade ediyor. Bu durumun vajinusmus olarak değerlendirilebileceği açıklandı. Her ikisi de tedavinin gereklerini titizlikle yerine getirdi. Bir süre sonra cinsel sorun yaşamadıklarını belirttiler.

Olgu 3: 9 yıllık evli, ortaokul mezunu, çalışmayan kadın. Evliliğin başlangıcından itibaren hiç cinsel ilişki kuramadıklarından yakınıyor. Akrabalar tarafından önerilen geleneksel yöntemlerin, kadın doğum uzmanı tarafından uygulanan cerrahi girişimin, sayısız doktor başvurularının işe yaramadığını ifade ediyor. Eşinin “bende bir sorun yok” diyerek tedaviye başvurmayı reddettiği, “her şey senin beyninde bitiyor” diyerek hastanın başvurmasına da engellediği, bu nedenle birçok başvuru olmasına karşın düzenli bir tedavi uygulanamadığı anlaşılıyor. Bir akraba ziyaretini fırsat bilerek tedaviye başvurduğunu ancak düzenli tedaviye gelemeyeceğini belirtiyor.

                                                                                            
  Ocak 2015

Ana Menü / Başa Dön